Anadolu'nun incisi Van, doğal güzellikleri ve zengin toprakları ile binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Var olan güzellikleri ve konumundan dolayı birçok medeniyetin burada yaşaması, şehrin köklü bir tarihe sahip olmasını sağlamıştır.

Van, nüfus açısından bulunduğu bölgenin en kalabalık illerinden bir tanesidir. Kuzeyden Ağrı'ya, güneyden Hakkari'ye, doğudan İran’a, batıdan ise Bitlis'e komşudur. Çevresinden geçen akarsular nedeniyle bölge, son derece verimli topraklara sahiptir. Haydi gelin, hep birlikte Urartulardan günümüze kadim şehir Van’ın bilinmeyen tarihine daha detaylı bir şekilde göz atalım. 

Binlerce yıllık tarih 

Van bölgesinin tarihi, 4000 sene öncesine kadar uzanmaktadır. İlk yerleşim, Orta Asya’dan göç eden Hurriler ile başlamaktadır. Aynı dönemde yaşamış olan Hititler, Anadolu’da ilk siyasi birliği kurmuşlardır. Fakat Van bölgesini Hurrilerin elinden alamamışlardır. Hititler, tıpkı Hurriler gibi Orta Asya kökenli olmalarına rağmen Babil ve Asur hakimiyetlerini ancak Van Gölü’nün güneyine kadar götürebilmişlerdir. Fakat Van’ı ele geçirememişlerdir. van kalesi 

Urartular Hurrilere karşı 

Bir başka medeniyet olan Urartular, Orta Asya’dan gelerek bölgeyi Hurrilerden almışlardır. Bölgeyi aldıktan sonra, M.Ö. 9. asırda Urartu Krallığı’nı kurmuşlardır. Bu krallıkta 247 yıl boyunca 12 kral gelip geçmiştir. M.Ö. 713 ile M.Ö. 612 yılları arasında ise Asur İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına girmişlerdir. Krallığın baş kenti ise Tuşba olarak bilinen Van’dır. urartular 

Urartulardan Medlere, Medlerden Perslere, Perslerden Makedonlara… 

M.Ö. 585 senesinde ise Medler, Urartu Krallığı’na son vermişlerdir ve bölgenin yeni sahibi olmuşlardır. Bölgenin Medlerden sonraki sahibi ise Persler olmuştur. M.Ö. 4. asırda, yani 331 senesinde Makedonya Kralı olan İskender, Pers İmparatorluğu'nu sona erdirmiştir. İskender öldükten sonra ise bölge, Selevkoslar İmparatorluğu'na dahil olmuştur. Daha sonrasında da Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Uzun yıllar boyunca Part ve Roma İmparatorlukları arasında bu bölge için savaşlar gerçeklemiştir. M.Ö. 225'de Partların eline geçen bölge M.S. 226'da Sasanilerin eline geçmiştir. M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye bölünmüştür ve bölge Doğu Roma’nın payına düşmüştür. Bölge için Bizanslılar ve Sasaniler sık sık savaşmışlardır. Dolayısıyla bölge sürekli el değiştirmiştir.  

Van'ın İslam Devleti topraklarına katılması

M.S. 7. yüzyılda Hz. Ömer Pers İmparatorluğu'na son vermiştir ve aynı dönemde Van fethedilmiştir. Fetihin ardından İslam orduları Anadolu'yu tamamen İslam Devleti topraklarına katmışlardır. Ardından Van civarında bulunan Müslüman olan Ermeniler ve Müslümanlar çeşitli beylikler kurmuşlardır. Bu durum İslam devletlerinde iç savaş ve iktidar kavgalarının başlamasına sebebiyet vermiştir. Bizans ise bundan istifade ederek bölgeyi yeniden işgal etmiş; buradaki Müslümanlara ve Hristiyan Ermenilere çok fazla işkence yapmıştır. Bunun üzerine Van'daki halk, Selçuklu Sultanı Alparslan'dan yardım istemiştir. Alparslan, 1065 yılında Van'ı fethetmiş ve bölgeye gelen Bizans ordusunu da 1071 Malazgirt Zaferiyle yenmiştir. Nihayet bölge tamamen Türklerin eline geçmiş ve Anadolu, Türklerin ana yurdu olmuştur. 

Selçuklu ile Türkleşen Van

Selçuklu Devleti ile Türkleşen Van, Osmanlı hakimiyetine kadar çeşitli Türk beyliklerin eline geçmiştir. Osmanlı döneminde ise Safevi ile Osmanlı arasında bir ihtilaf konusu olmuş ve zaman zaman Safevilerin eline geçmiştir. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından yapılan İran Seferi ile tamamen bir Osmanlı Devleti toprağı olmuştur. Van her ne kadar Osmanlı toprağı olsa da sonraları Safeviler ile yapılan pek çok savaşın merkezi olmuştur. Hatta 1535 yılında Safeviler tarafından bir kez daha ele geçirilmiştir. Ancak 1548'de Sultan Süleyman Van'ı tekrar fethetmiştir. selçuklu dönemi 

Tanzimattan sonra...

Bir eyalet merkezi olan Van'da birçok önemli devlet adamı beylerbeyliği yapmıştır. 1. Dünya Savaşı'nda Ruslar Van'ı işgal etmişler ve Rusların yardımıyla Ermeniler şehre sahip olmuşlardır. Ardından 2 Nisan 1918'de ise Van işgalden kurtarılarak yeniden Türklerin olmuştur. Ancak bölge işgal sırasında Rus ve Ermeniler tarafından büyük ölçüde harabe haline getirilmiştir. Cumhuriyet döneminde Van, aynı isimle il merkezi olmuştur. 1950'lerden sonra ise hızlı bir şekilde gelişmeye başlamıştır. Bugün ise bu tarih kokan şehir, sahip olduğu tarihi ve doğal güzellikleri ile mutlaka görülmesi gereken Türkiye şehirlerden biridir. 

 COĞRAFİ KONUM

        Van dünya üzerinde 42 derece 40 dakika ve 44 derece 30 dakika Doğu boylamları ile 37 derece 43 dakika ve 39 derece 26 dakika Kuzey enlemleri arasındadır. Türkiye üzerinde ise Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Murat-Van Bölümündeki Van Gölü kapalı havzasındadır. Kuzeyden Ağrı ili Doğubayazıt Diyadin ve Hamur ilçeleri; batıdan Van Gölü ile Ağrı ilinin Patnos ilçesi Bitlis' in Adilcevaz Tatvan ve Hizan ilçeleri; güneyden Siirt' in Pervari Hakkari ili Beytüşşebap ve Yüksekova ilçeleri ile komşudur.

        Doğusunda ise İran Devleti sınırı yer alır. İl toprakları 19.069 km kare olan yüz ölçümü ile Türkiye topraklarının %25' ini oluşturur. Van yüz ölçümü bakımından Türkiye'nin 6. büyük ilidir. Van Doğu Anadolu Bölgesinin volkanik dağlarla kaplı çukur kesiminde bulunan Van Gölü' nün doğu kıyısına 5 km uzaklıkta çok az meyilli bir arazi üzerine kurulmuştur. Rakım yüksekliği yaklaşık 1725 m'dir. Türkiye' nin en büyük gölü olan Van Gölü yüksek dağların ortasında bir çöküntü durumundadır. Çevredeki yüksek dağlar Van ilinin sınırını oluşturur.

        İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

        İklim:

        Van ilinde kara iklimi hüküm sürer. Kışlar sert ve uzun geçer. Çok yüksek bölgelerinde, kışın daha az sert geçmesini Van Gölü temin eder. Kışın 150 güne yakını 0°C altında geçer. Yazın ise 20 gün +30°C’nin üstündedir. Toprak 80 gün karla örtülü kalır. Senelik yağış miktarı ilçelere göre 370 mm ile 570 mm arasında değişir. Yazlar az yağışlı ve çok sıcak geçer. Sıcaklık -26,9°C ile +36°C arasında seyreder.

        Bitki Örtüsü

        Van Gölü civarı ve vadiler zengin bitki örtüsüyle kaplıysa da, dağlar genel olarak ağaçsızdır. İl toprakları bir bozkır manzarası arz eder. İl topraklarının % 70’i çayır ve meralarla, % 23’ü ekili ve dikili alanlarla ve % 2’si orman ve fundalıklarla kaplıdır.

        Plato ve Yaylalar

        Plato ve yaylalar, Van yüzölçümünün toplam %33' ünü teşkil eder. Genellikle platolar dağların arasına sokulmuştur. 3.Zaman'da oluştuklarına ilişkin yükselmelerden belirtiler ve özellikler taşımaktadır.

 

        İlin doğusunda yer alan Norduz Yaylaları hayvancılık bakımından çok önemli yerlerdir. Abağa Düzü' nün güneyindeki ortalama 2.450 m yükseltisindeki geniş yaylalar kuzeye doğru eğim kazanır. Manda Dağı' nın eteklerinde de sulak, bol otlu olan yaylalar vardır. Ahda Dağı' ndan Erçek Gölü' nün kuzeyine kadar Karasu ile Mememdik Çayı arasında otu ve suyu bol geniş yaylalar vardır. Ayrıca, Nacarabat Dağı' nın batı yamaçlarında yer alan yaylalar havancılık açısından oldukça önem taşır.

        OVALAR ve VADİLER 

        Van Ovası

        Van ilinin kurulduğu yerde olup, Van Gölü' nün doğusunda 150 km karelik bir alanı kaplamaktadır. Ovanın yaklaşık yükseltisi 200 m kadardır. Van Ovası, kuzeydoğuda Sıhke Düzü, kuzeyinde Akköprü Düzü ve güneyinde de Şamranaltı Düzü adını alan bir kaç bölümden oluşur. Çok verimli toprağa sahiptir.

        Erciş Ovası

        Van' ın en önemli ovalarından biridir. Yüzölçümü 150 km2 olan bu ova, Van Gölü' nün kuzeyinde yer almaktadır. Nispi yükseltisi çok azdır. Erciş Ovası iki bölüme ayrılır. Bunlar Hatun ve Erciş ilçe merkezinin yer aldığı Sulu Ovadır. Erciş Ovası' nda çok çeşitli sebze ve meyve yetiştirilmektedir.

        Hoşap Vadisi

        Norduz Yaylası' nın yüksek kesimlerinden doğan Hoşap suyu, Hoşap Ovası' na dek derin ama sarp olmayan bir vadide akar. Hoşap Vadisi, Gürpınar ilçesinin Güzelsu (Hoşap) beldesi merkezi yakınında Hoşap Ovası' na açılır.

         Mememdik Vadisi

        Özalp yöresinde doğan Memedik Çayı boyunca birçok düzlük uzanır. Vadi boyunca uzanan düzlüklerden Saray ve Mollahasan (Karakallı) düzleri, akarsuyun yukarı tarafında yer alır. Memedik Vadisi oldukça dardır. Bu vadi batıda Erçek Düzü' ne açılır.

        GÖLLER

        Van Gölü

        60 bin yıl önce Nemrut Volkanı’nın patlaması ile Muş Ovası’nı da içine alan büyük su kütlesinin özü Tatvan’da kapanmıştır. Böylece 4.zamanda, Nemrut Dağı Volkanı'ndan çıkan lavlar, bir set oluşturarak Van Gölü çanağının Muş Ovası ile bağlantısını kesmiştir. Çanakta toplanan suların dışa akışı kesildiği için zamanla Van Gölü bugünkü şeklini almıştır

        Erçek Gölü

        Van Gölü' nün 30 km doğusunda, lavların yığılması ile oluşmuş, bölgenin ikinci büyük gölüdür. Van Gölü'nden bir eşikle ayrılan Erçek Gölü, bir çöküntü havzası içindedir. Yüzölçümü 99 km2 olup deniz seviyesinden yüksekliği, 1.800 m'dir. En derin yeri 15 myi bulur. Göle doğudan karışan Memedik Çayı bol su taşımaktadır. Göl, Van Gölü gibi oldukça tuzlu ve sodalıdır.

        Keşiş Gölü

        Bir diğer adı da Turna Gölü' dür. Eskiden yapay bir gölet durumundayken, bol kaynaklarla beslenerek bugünkü halini aldığı söylenir. Keşiş Gölü; Kuh, Kozan ve Erek Dağı arasındaki vadidedir. Yüzölçümü 4 km2 dir.

Kaynak: Van Kültür Turizm İl Müd.

Van Tarihi ve Coğrafyası